Üretim, Dağıtım Ve Tüketim İlişkisi

Üretim, Dağıtım Ve Tüketim İlişkisi

Coğrafya TR 16 Mayıs 2019

Üretim, Dağıtım Ve Tüketim İlişkisini ele aldığımızda toplumların ekonomik yapıları teknolojik ilerleme ve değişmelerle birlikte yaşam sürdürdükleri coğrafyanın tesirleriyle şekillenir.

Fiziki şartlar bakımından benzer bilhassare sahip alanlarda ülkeler arası meydana çıkan farkları beşeri ve ekonomik farlılıkları meydana koyar.

Bir ülkenin üretimini o ülkenin fiziki ve beşeri şartları belirler.

Teknolojik ilerlemeler ülkelerin üretimde fiziki şartlara bağlılığını da belirlemektedir.

Ülkeler geliştikçe fiziki şartlara bağımlılığı azalabilmektadır.

Geri kalmış ülkeler ise hala fiziki şartlarla boğuşmaktadır.

Beşeri açıdan nüfus miktarı ve yoğunluğu ile yerleşim yerinin bilhassari, teknolojik srandardı, halkın ekonomik durumu, bağımlılıkları vb. ekonomik tesirnlikleri yönlendirir ve şekillendirir.

  A-ÜRETİMİ ETKİLEYEN BEŞERİ FAKTÖRLER

1.SERMAYE

2.İŞ GÜCÜ

3.TARIMSAL FAALİYETLER

4.TEKNOLOJİK GELİŞMELER

5.SANAYİNİN ETKİSİ

6.HAMMADDENİN ETKİSİ


1- SERMAYE:

Daha eskiden üretilmiş ve üretime tahsis edildiğinde emeğin verimini artıran her şeye sermaye denir. Sermaye iktisadi bir varlıktırSermaye ekonomide her türlü mal ve hizmet üretmede kullanılabilecek kaynakların tümüdür. ( Makine, bina, hisse senedi, patent, şöhret, itibar vb.) Sermaye birtakım durumlarda üretimi oluşturur. Arada sırada de verimliliği artırır.

Sermaye Birikimi:

Yapılmış olan yatırımların tümüdür. Sermayenin birikmiş durumu ya da stokudur. ( Ulaştırma, eğitim, sıhhat, haberleşme enerji, konut, tarım, endüstri, turizm alhemenki yatırımlar gibi.)

Bir ülkede sermaye birikiminin çok mümkün o ülkenin üretim kuvvetinün yüksek olması demektir. Çünkü sermaye,varlıklılik ve verimlilik işaretidir. Sermaye daha kısa vakitte daha çok, kaliteli ve ucuz üretime imkân verir.

Her ülke sermaye birikimine ehemmiyet verir. Bunun en mühim yolu tasarruf edilerek ve bunu yatırıma çevirerek sermaye artışı sağlanır.

Sermaye,endüstri tesislerinin yapımında lüzumlu olan vasıta ve gereçlerin alınmasından , çalışanların ücretlerinin ödenmesine kadar fazlası alanda en lüzumlu şarttır.

Sanayi tesisleri büyük sermayelerle kurulmaktadır. Bu amaçla, sermayenin, yani paranın biriktiği ya da çok bulunduğu bölgelerde endüstrinin kuruluşu daha basit olmaktadır. Sermaye birikimi çok olmasından Marmara, Ege ve Akdeniz yerlerinde endüstri yatırımları daha çokdır.

Türkiye’de endüstri hususu ile alakalı en büyük faktör sermayedir.

Sermayemiz yeterli olmadığından, ülkemizde yabancı sermayenin girmesi amacıyla basitlikler sağlanmaktadır.Bu da vakit vakit büyük sıkıntılara namacıyla olmaktadır.Ülkemizde tarımın ilerlemiş ülkelere oranla geri kalmasında en mühim kusur sermaye yetersizliğidir Tarımla uğraşan çiftçi kesimi kendi gereksinimini zorlukla karşılamakta, fazlası kez elde ettiği gelir yeterli olmadığı amacıyla yaşadığı köyü terk ederek büyük kentlere göç etmektedir.

Köylülerimizin bu gereksinimleri kendi düşük gelirleri ile karşılama imkanları yoktur.


2- İŞGÜCÜ:

Üretimde sarfedilen insan kuvvetine emek denir. Emek olmadan diğer üretim hareketlerini üretime dönüştürmek mümkün değildir. Ekonomik anlamda emek; yararlı mal ve hizmet üretmek amacıyla sistemli bir şekilde oluşturulan bedensel ve zihinsel faaliyettir. Emeğin kaynağı insandır. Bunun kaynağı da nüfustur.

Nüfusu çok olan ve genç bir yapıda olup, iyi eğitilmiş ülkeler işkuvveti kaynağı olarak avantajlı ülkelerdir.


İşkuvveti ikiye ayrılır,

1- Vasıflı İşkuvveti: Nitelikli, yetenekkli ya da yetişmiş işkuvvetidür. Yani işinin ustasıdır.

2-Vasıfsız İşkuvveti: Niteliksiz ya da belirli bir yetenek gerektirmeyen işkuvvetidür. Bu tür işkuvveti üretimde çok verimli değildir.

Sanayi tesislerinin çalışması ve üretimin yükselmesi tarafından iş kuvvetine gereksinim vardır. Genellikle ilerleyen teknoloji ile birlikte endüstri tesislerinin büyümesi ve bu işyerlerinde makineleri kullanabilecek işkuvveti gereksinimi artmaktadır. Sanayinin gelişebilmesi amacıyla konularında eksper nitelikli ve sıksık işkuvvetinün olması lüzumludir. Ülkemizde iş kuvveti gereksinimi basitlıkla karşılanabilmekte, hem de dış ülkelere bile gönderilmektedir. Ancak ülkemizde birtakım endüstri kollarında teknik eleman şimdilik tam olarak yeterli değildir.


İşkuvvetinün verimli olup olmamasını tesirleyen faktörler:

1-İşkuvvetinün eğitim, eksperlaşma ve iş bölümü durumu,

2- Kullanılan hammadde ve malzemelerin niteliği,

( Daha dayanıklı, üretimde daha az fire veren ve daha uzun yaşamlı malzemeler olumlu katkılar yapacaktır.

Mesela dokuma tezgâhında sık sık kopan iplik olumsuz tesir yapar.)

3- Kullanılan teknolojinin seviyesi de emeğin verimini tesirler.

4- Emeğin verimi ülkeler, bölgelere ve sektörlere göre de değişebilmektedir.

( Enerji, eğitim, sıhhat, yol, su, haberleşme vb at yapı yatırımları sonuçlanmış alanlarda emek daha verimlidir.)


3- TARIMSAL FAALİYETLER:

Tarımsal faaliyetlerin özeliği, tarımda sarfedilen teknolojiler, üretim miktarları ve imal edilen mamüllerin niteliği, imal edilen mamüllerin fiyatlanma durumu ve dünya piyansına idealliği üretim tarafından mühimdir.


Uygulanan Tarım Yöntemleri:

1. İntansif (Modern-Yoğun) Tarım Metodu:

Nüfusa göre ekili dikili alanların sınırlı bulunduğu ülkelerde uygulanır. Birim alandan alınan verim çok yüksektir. Mesela Hollanda, Danimarka, Japonya, İsveç ve İsrail gibi ülkelerde bu tür tarım metodu uygulanmaktadır. Yurdumuzda ise Akdeniz ve Ege Bölgelerinde oluşturulan seracılık faaliyetleri intansif tarım metoduna numunetir.

2. Ekstansif (İlkel-Kaba- Yaygın ) Tarım Metodu:

Nüfusa göre tarım alanlarının çok bulunduğu ülkelerde oluşturulan tarım metodudur. Birim alandan alınan verim düşüktür. Üretim miktarında iklimin tesiri vardır. İntansif tarım metodu ile ekstansif tarım metodu arasındaki en mühim fark birim alandan alınan verimdir.

3. Nadas Tarım Metodu:

Nadas, toprağın  su ve mineral kazanmasını sağlamak amaçiyle boş bırakılmasıdır.Verimi en düşük tarım metodudur. Tamamen iklime bağlılık gösterir. Yağışın az, sulamanın yetersiz bulunduğu alanlarda uygulanır.


4-TEKNOLOJİK GELİŞMELER:

Teknolojik ilerlemeler üretimin artırılması, kaliteli ve ucuza mal üretiminin gerçekleşmesinde mühimdir. Yeni ilerleyen teknolojilerle daha kaliteli, daha seri ve ucuza üretim gerçekleşmekte daha kaliteli ve nitelikli mamüller üretilebilmektedir.

Ülkeler her geride bıraktığımız gün teknoloji yarışına girmekteler ve teknoloji harikası mamülleri sergileyerek dünya piyansına hâkim olma amacındadırlar. Bu yarışta geri kalan ülke ve firmaların ayakta kalmaları mümkün olamamaktadır.

Mesela ülkemizde tarımsal üretimde; Köylerimizde tarlalar pek çok yerde hala hayvan kuvvetinden yararlanarak sürülmekte; çiftçilerimizin dünyadaki teknolojik ilerlemelerden, yeni bitki türlerinden yeteri kadar haberi dahi olmamaktadır Hâlbuki içersinde bulunduğumuz çağ, bilim ve teknoloji çağıdır. Gelişmiş ülkeler ile rekabet edebilmek, tarımsal ürün detaylıliğini ve niteliğini arttırmak amacıyla;Tarım vasıtalarına, tarımsal üretimi çoğaltıcı girdilere (kimyasal gübre, sulama kanalları), Bilimsel bilgileri uygulayacak gelire (tohumlarının satın alınıp, yeni bitki türlerinin üretilmesi) gereksinim vardır


5-SANAYİNİN ETKİSİ:     

Sanayi: İşlenmemiş (hammadde) ya da yarı işlenmiş maddelerin fabrika ve imalathanelerde makinelerle işlenerek kullanmak mümkün ve tüketilebilir duruma getirilmesidir. Sanayide üretim yapan tesislere endüstri tesisi, oluşturulan faaliyetlere endüstri faaliyetleri denir. Sanayinin ekonomiye katma sayısal değeri tarıma oranla gerektiğince yüksektir. Bu amaçla endüstrileşen ülkeler daha ilerlemiştir. Sanayi ekonomik ilerlemenin motor kuvvetidür. Sanayi dayanıklı, depolanabilir mal üretmesi ve daha örgütlü bir yapısı bulunduğu amacıyla gelir seviyesi daha yüksektir. Sanayi ilaveten birtakım mamüllerin üretiminin artışı ya da yaygınlaşmasına namacıyla olarak üretim artışına namacıyla olmaktadır Artan bu mamüllerin daha yüksek değerlerle alınması ve daha iyi değerlendirilmesi yolu ile katma değerler yükselmesin namacıyla olmaktadır. Kurulduğu bölgelere yeni endüstri dalları ya da yan endüstrilerin kurulmasına imkân vererek, üretimin yükselmesine namacıyla olmaktadır.

     Örnek; Ülkemizde şekerpancarı üretimi, 1926 senesinde Uşak ve Alpullu şeker fabrikalarının yapılmasıyla başlamıştır


6.HAMMADDENİN ÜRETİME ETKİSİ:

Sanayide makineler, işlenmemiş ya da yarı işlenmiş maddeleri işleyerek kullanmak mümkün ve tüketilebilir duruma getirir. Bu şekilde kullanmak mümkün duruma getirilen her türlü işlenmemiş yada yarı işlenmiş maddelere hammadde denir.Mesela ;Tarladan toplanmış pamuk, şekerpancarı işlenmemiş hammaddedir. Pamuk ipliği ise yarı işlenmiştir.

Hammadde, endüstri tesislerine üretim amacıyla lüzumlu en mühim öğelerden biri olup, fabrikaları ayağına çeken özellik taşır.

Sanayide üretim uygulanabilmesi amacıyla hammaddenin olması gerekmektedir.

Sanayi tesisleri hammaddelerin yoğun bulunduğu alanlar bilhassa de hammaddenin yükte çok ağır alanlara kurulmaktadır. Bisküvi, makarna vb. unlu mamuller fabrikalarının İç Anadolu’da yoğunlaşması,Demir çelik fabrikalarının khayat ve demir tarafından varlıklı alanlara kurulması buna numunetir. Bunun yanı sıra çok ağır olmamakla birlikte birtakım acele bozulabilen hammaddeler de endüstri ayağına çeker. Mesela konserve, salça, meyve suyu fabrikaları ve süt üretim tesislerinin çok yetiştirilen yerle kurulması buna numunetir.

Ülkemizde hammadde kaynakları ile endüstri kuruluşları arasında son derece sıkı bir temas mevcuttur.

Mesela,

Unlu besin endüstri İç Anadolu’da,

Dokuma endüstri Adana, İzmir, Denizli etrafında,

Zeytinyağı Sanayi Ege kenarlarında,

Boya, plastik ve lastik fabrikaları rafineri kenarlarında yaygınlık göstermektedir.


B –DAĞITIMI ETİLEYEN FAKTÖRLER:

Üretilen malların tüketicilere ulaşabilmesi dağıtım yolu ile olmaktadır.

Dağıtım yeteri kadar gelişemezse çokca üretim yapmanın bir manası yoktur.

Üreticiden tüketiciye ulaşamayan mal ve hizmetlerinde tüketilmesi söz hususu olamaz.


DAĞITIMI ETKİLEYEN BEŞERİ FAKTÖRLER

1.ULAŞIM

2.MODERN PAZARLAMA TEKNİKLERİ

3.İLETİŞİM

4.İNSAN KAYNAKLARI

YERLEŞİM ÖZELLİKLERİNİN ETKİSİ


1-ULAŞIM:

Sanayinin gereksinimi olan hammadde ve imal edilen mamul maddelerin taşınması faaliyetlerine ulaşım denir.

Ulaştırma ekonomik (tarım, endüstri, ticaret, turizm) ya da ekonomik olmayan (gezi, kültür transferi, basit ulaşım imkânları vb.) sistemlerin vazgeçilmez unsurudur ve Hızlı ve ekonomik bir ulaştırma, tarım verimliğinin arttırılması, endüstrinin ve yerleşmelerin ve nüfusun sıhhatsız dev şehirlerde toplanmasının engellenerek, vatan sathına daha homojen dağıtılmasının da en mühim aracıdır.Sanayi tesislerinin kuruluş adımında vasıta-gereçlerin, enerjinin, hammaddenin ve çalışanların taşınması ve üretim adımında ürünün pazarlanması amacıyla iyi bir ulaşım ağı gerekir.

Ulaşımın süratli ve ucuz olması da gerekir. Bu amaçla endüstri kuruluşları ulaşımın elverişli ve ucuz bulunduğu deniz kenarlarında ya da trenyolu ağı etrafında yoğundur.

Fabrika kurulacak yerler ana yollar üzeri ve yakınları olan alanlar olmalı, ulaşımı zor yolları kapanan alanlar buna ideal değildir.

Sanayi hareketlerinin ülkelerin yüzeyine dağılışı düzensizdir.

Ulaşım basitlığına bağlı olarak tesislerin fazlası belli bölgelerde ve kenar kesimlerde toplanmıştır. Mesela, ülkemizde, endüstri tesisleri, genellikle mühim ulaşım yolları kenarlarında ve limanlara yakın yerlere kurulmuştur.

İstanbul, İzmir, Mersin, Adana gibi merkezlerin çok ilerlemesi ulaşımla çok yakından temaslidir.


2-MODERN PAZARLAMA TEKNİKLERİ:

Günümüzde dağıtım açısında çağdaş pazarlama tekniklerinin de ehemmiyeti büyüktür. Genellikle ilerleyen teknolojiden faydalanarak elektronik ortamda ticari bağlantılar yapılabilmektedir ya da insanlar imal edilen mamüller ile alakalı bilgilendirilmesi, o mal ve hizmetleri almaya hevesli duruma getirilme gayreti güdülmektedir. Hem de pazarlama bububugünümüzde eksperlık kısmı durumuna gelmiş olup profesyonelce yapılamaktadır. Pazarlama kavramı bububugünümüzde mühim bir ekonomi dalı durumuna gelmiştir. Çünkü insanlar çok detaylı mamüllerin seçilmesinde zorlanmaktadır. Hem de var olan mamüllerinde bilinmesi gerekir.


Pazarlama; pazarda var olan mamüllerin tüketici doğrulusunda tanınması ve bilinmesi, bireylerin belli mamüllere yönlendirilmesi vazifesini yapar. Bu sektördeki tecrübeli bilgi sahibi ve yetişmiş elemanlarla yapılır. Bir yandan tanıtım ve yönlendirme yapılırken bir yandan tesirli satış teknikleri ile mamüller daha cazip duruma getirilerek dağıtım faaliyetleri ve kullanımın yükselmesine namacıyla olurlar.Mesela;Turizmde senenin belli aylarında oluşturulan indirimler sürpriz hediyeler, sıksık rehber hizmeti verme, enteresan seyahatlere uygulanacak değişik fiyatlar gibi.


3-İLETİŞİM:

Günümüzde tesirleşim ağı teknolojilerinin lüzumluliği değil, sağladığı avantajlardan nasıl yararlanılacağı ehemmiyet kazanmıştır.

İletişimin sağlayacağı yararlar;

    Maliyet avantajı,
    İş Sürekliliği,
    Bilgilere her an ve her yerden süratli şekilde erişimdir.

Günümüzde ticari temaslerin yürütülmesinde tesirleşimin çok mühim yeri vardır.

Üretilen malların tüketim bölgelerine ulaştırılmasında lüzumlu bağlantıların saatinde ve doğru şekilde yapılması çok mühimdir. İyi yapılmayan bağlantılar ticari temaslerin aksamasına üretimde kayıplara namacıyla olur. Dağıtım esnasında meydana gelen aksaklıkların düzeltilmesi tesirleşim yardımıyla olmaktadır. Konuyla alakalı yenilikler de tesirleşim ile hemen bildirilebilir.


4-İNSAN KAYNAKLARI:

Bir ülkede çalışabilen ve üretime katkıda belirleme edilen insan miktarını ifade eder. Ancak emeğin hem miktarı hem de niteliği mühimdir. İnsanların sıhhat, eğitim, bilgi birikimleri, kültürel halleri mühimdir.

Dağıtımın süratli, güvenli,saatinde uygulanabilmesi amacıyla,ulaşım vasıtalarının süratli, güvenli, teknolojik bilhassarinin yeterli olması kadar şunları kullanacak ve bu faaliyetleri aksatmadan yapacak yetişmiş elemanlar lüzumludir


5-YERLEŞİM ÖZELLİKLERİNİN ETKİSİ:

Dağıtımda yerleşmelerin ehemmiyeti büyüktür. Önemli yol güzergâhlarında olan ulaşımın basit bulunduğu yerleşmeler dağıtım faaliyetleri amacıyla gerektiğince idealdur. Özelikle de kara, hava, demir ve deniz yollarının birbirine bağladığı,otoban ya da oto yolların üstünde belirleme edilen, mühim gar, liman ve hava alanlarına sahip yerleşmeler dağıtım üssü durumuna gelmektedirler. Bunların yakın çevreleri de bundan olumlu tesirlenirken; Sayılan özeliklerden uzak,ulaşımın zor bulunduğu dağlık alanlar,yolların aşırı kış namacıylaiyle kapandığı alanlar, üretim yerlerinde uzak olan alanlarda belirleme edilen yerleşmeler olumsuz tesirlenmektedir. Çünkü buralara imal edilen mallar zorluk namacıylaiyle hem az gelmekte, hem de maliyeti yükselmektedir. Bu da fiyat artışları namacıylaiyle kullanımın az olmasına namacıyla olmaktadır. Tüketim azaldıkça dağıtım da azalabilmektadır. Genellikle kırsal yerleşmeler, şunlar içersinde de dağınık yerleşmeler dağıtım amacıyla gerektiğince olumsuz bilhassar oluşturmaktadır.

C –TÜKETİMİ ETİLEYEN FAKTÖRLER:

1.TEMEL İHTİYAÇLAR

2.TANITIM,REKLAM VE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI

3.GELİR DÜZEYİ

4.MODA

5.TEKNOLOJİK GELİŞMELER

1- TEMEL İHTİYAÇLAR:

Temel gereksinimler arttıkça tüketim artmaktadır. Çünkü şunlar mecburi gereksinimler olup ötelenmesi ya da tehir edilmesi mümkün olmayan gereksinimlerdır. Dünya nüfusu arttıkça ya da yerleşmeler, aileler kalabalıklaştıkça asli gereksinimler artmaktadır. Bu da tüketin yükselmesine namacıyla olmaktadır. Nüfusun kalabalık bulunduğu yerler kullanımın çok bulunduğu yerlerdir. Orhangazi’deki tüketim işleri İstanbul’daki tüketim aynı ölçüde değildir. Mesela, batı yerlerinde nüfus çok olmasından mamüllerin pazarlanması basit olurken doğu yerlerinde nüfus az olmasından mamüllerin pazarlanması zor olur. Bu hal endüstri tesislerinin buralarda kurulmasını zorlaştırmaktadır.

Tüketim Talebini Etkileyen Faktörler:

1-Bir malın isteği toplumun heves ve gereksinimina bağlıdır. Mesela merdaneli çamaşır makinesini bu gün alan ve satan yoktur. Herkes otomatik makine istemektedir.

2-Bir malın isteği nüfusun büyüklüğüne bağlıdır. Bir ülkede çocuk seviyesi çok ise çocuk giysisine talep de çokdır.

3-Bir malın isteği toplumun gelir seviyesi ile doğru orantılıdır. Gelir seviyesi yüksek şahıslar asli gereksinimlerinın dışında da talepte bulunurlar

4-Bir malın isteği o malın fiyatına da bağlıdır. Fiyat düştükçe talep de artar. Balığın fiyatı kanaat ete olan talep azalır.

5-Bir malın isteği diğer bir malın fiyatına bağlıdır. Benzin fiyatları arttıkça oto gazla çalışan arabalara doğru bir talep artışı olur.


2-TANITIM REKLÂM VE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI:

Reklâm: Mal ve hizmetler ile alakalı tüketicilerin bilgilendirilmesi ve tesirlenmesi amacıyla kitle tesirleşim vasıtalarında ücret karşılığında söz, yazı, resim, görüntülerle yayılan yayınlardır.

Reklâmın amacı;

    Bilgi verme,
    Hatırlama ve ikna etme
    Yoluyla mamüllerin
    Satışlarını artırmaktır.


Tanıtım:

İşletmeler, mallar ve hizmetler, şahıslar ile alakalı kitle tesirleşim vasıtaları ile yayılan haber derecesindeki bilgilerdir.

Amacı; Karşılığında ücret almadan geniş kitleleri doğruluk derecesi yüksek haberle bilgilendirmedir. Kitleleri tesirlemek ve ilgi uyandırmaktır.

Reklâm ve tanıtım vasıtaları;

Radyo, televizyon, gazeteler, dergiler, internet, broşürler, pankartlar, afişler, duvar ilanları, el ilanları,tabela, kasetler, CD’ler, videokasetleri, sinema, tabela, ışıklı panolar, kataloglar vb.Bu tür vasıtalar ve faaliyetler kullanımı artıran tesirdedir.

Reklâm ve tanıtım faaliyetlerinden büyülenen ve bir mal ve hizmet almaya şimdilik karar verememiş insanlar bu sayede mal ve hizmetleri alarak tüketici durumuna gelmektedir. Bu vasıtaların bububugünümüzde tüketim faaliyetlerindeki ehemmiyeti her geride bıraktığımız gün artmakta âdete bu vasıtalar yeni bir sektör durumuna gelmektedir. İzlediğimiz reklâmlar evimizin amacıylae girmiş, birer saatli bomba gibi tıklamaya başlıyor.  Televizyon resmen elektronik bebek bakıcısı. Reklâm evvelce onları tavlıyor, sonra hayal dünyalarına giriyor ve daha sonra tüketime dönüşüyor. Çocuklarımız bilhassa besin ve oyuncak mamülleri seçiminde en çok televizyon reklâmlarından tesirlendiklerinin belirleme edilmiştir.


3-GELİR DÜZEYİ:

İnsanların tüketimlerinde en mühim faktördir. Gelir olmadan mal ve hizmetlere talep olmaz. İnsanlar yeterli gelirleri gerektiğince fakat tüketime girerler. Geliri attıkça tüketim amacıyla ayırdıkları bütçede artar. Gelir seviyesi az olan insanlar fakat mecburi gereksinimleri amacıyla kaynak ayırabilirken, mecburi olmayan gereksinimlerina, lüks gereksinimlere imkân bulamaz. Gelir srandardı arttıkça da mecburi gereksinimlerin dışındaki gereksinimlere kaynak bulabilirler. İşçi, memur, çiftçi vb toplum kesimlerinde yeteli gelir olmadığı vakit pazar durgunlaşır esnaf iş yapamaz duruma gelir, Beyaz eşya, mobilya, ev, araba vb. alımları azalır. Bu, tüketimle gelir arasındaki bağlantıyı gösterir.


4-MODA:

İnsanları kullanımıme yönelten ve kullanımı artıran bir diğer faktördir. Modayı takip etmek, moda olan mamülleri alabilmek, diğerlrinde gördüklerini özenti yolu ile almaya çalışmak,kullanımı artırır. Genellikle de gençler ve bayanlar bu hususta amaç olan kitledir. İhtiyacı olmadığı durumda yeni bir elbiseyi, ayakkabıyı alabilmek ya da turistik bir beldeyi ziyaret etmek, yeni açılan bir lokantada yemek yemeye gitmek, yeni model bir araba alabilmek vb. heves ve arzular kullanımın yükselmesine namacıyla olmaktadır.


5- TEKNOLOJİK GELİŞMELER:

Bir yandan insanların yaşamlarını basitlaştırmakta, bir yandan da yaşam ve sıhhat şartlarını iyileştirmektedir. Daha sıhhatli ve daha uzun hayat yaşam sürdüren ve daha çok geliri olan insanlar daha çok tüketici duruma gelmektedir. Teknolojik ilerlemeler gün geçtikçe detaylı mal ve hizmetlerin daha ucuza mal edilmesine namacıyla olmaktadır. Üretilen malların ve hizmetlerin ucuzlaması kullanımın yükselmesine yol açmaktadır.

Teknolojik ilerlemeler malların ucuzlamasını sağladığı gibi harika denilebilecek çok yeni mamülleri meydana çıkarmakta; insanları moda da bulunduğu gibi cezb ederek İhtiyacı olmadığı durumda daha iyisi, daha güzeli, daha fonksiyonlusu gibi yeni mamüllere yönelmektedir.                                                                                          

Kimi vakit da artan talep fiyatları düşürebilir. Bunun amacıyla en iyi numune olarak bilgisayarlar ve elektronik mamüller verilebilir. Seri üretim teknikleri 1960’lı yıllardan beri, fiyatları yüzde 20 ila 30 düşürmektedir.

Bunu Paylaşabilirsiniz.

Kıta nedir ve kaç tane kıta vardır?

Coğrafya TR 14 Ocak 2024

YKS'ye Hazırlık Bambu Ağacına Benzer

Coğrafya TR 12 Şubat 2023

Adı Günümüzde Var Olmayan Ülkeler

Coğrafya TR 12 Şubat 2023

Pharos-İskenderiye Feneri

Coğrafya TR 12 Şubat 2023

Büyük Rift Vadisi Nereye Diyoruz

Coğrafya TR 07 Şubat 2023

Ökümen

Coğrafya TR 17 Aralık 2020

Aysberg

Coğrafya TR 01 Ocak 2021

Anökümen

Coğrafya TR 17 Aralık 2020

Aerosol

Coğrafya TR 01 Ocak 2021

Abrazyon Platformu

Coğrafya TR 16 Aralık 2020