Günümüzde yönümüzü bulmak amacıyla küresel konumlandırma sistemlerini, ingilizce kısaltmasıyla gps’leri kullanıyoruz. Birden çok uydu vasıtasıyla çalışan bu sistem yardımıyla tam konumumuzu, yönümüzü ve daha çoğu şeyi öğrenebiliyoruz. Fakat eski çağlardaki insanlar bu gereksinimlerinin bir bölümünü kolay ve güzel bir aletle karşılayabiliyordu: Usturlablarla…
Yaklaşık 15 cm çapındaki büyük bir cep saatine benzeyen bu kolay aletle bir çok şey hesaplanabiliyordu. Astronomlar, matematikçiler, coğrafyacılar ve başka bir çok bilim insanı doğrulusunda sarfedilen usturlab, bu amaçla yakın vakte kadar popülerliğini korumuştur.
Usturlab ve usturlab aynısı aletlerin çok eski yıllardan beri kullanıldığı biliniyor. Fakat bunlarla alakalı dayanıklı kaynaklara ulaşılamamıştır. Yazılı kaynaklara göre, ilk usturlap MÖ 2. yüzyılda İznik’te yaşamış Hipparkhos doğrulusunda bulunmuş. Yaşamının büyük bir bölümünü Anadolu’da geçirmiş olan Hipparkhos’un Rodos Adası’nda öldüğü ön görü ediliyor. Ömrünü matematik ve astronomiyle ilgilenerek yaşamış bu bilim insanı usturlabı keşfederek belki de dünyanın kaderini değiştiren en mühim aleti meydana koymuştur. Çünkü usturlab olmasaydı ne denizcilik ne de mimarlık gelişebilirdi. Hipparkhos’tan sonra MS 375 senesinde İskenderiyeli Theon usturlabın bilimsel olarak nasıl çalıştığını açıklamıştır. Her ne kadar usturlabı Hipparkhos’un bulduğu düşünülse de usturlabın tam mânâsıyla geliştirilip yayılmasını Müslüman bilim adamlarının sağladığı su götürmez bir gerçektir.
Günümüze ulaşan en eski usturlab Kuveyt'te bulunmaktadır.
MS 771 senesinde Ebu İshak el Fezari usturlabı İslami usturlaba çevirerek namaz saatlerini hesaplamıştır. 9. yüzyılda da Ahmed Fergani, usturlab kullanarak Güneş’in yarıçapını ölçmeyi başarmış ve Güneş’in çapının 6.410.000 metre olduğunu söylemiştir. Ahmed Fergani ilaveten Nil Nehri’nin sularının süratini ve yüksekliğini ölçen özel bir alet buluş etmiştir. 858-929 yılları arasında yaşam sürdüren ve Şanlıurfa’nın ilçesi Harran’da doğan Battani, usturlabı geliştirerek üstüne yıldız tabloları yerleştirmiştir. Bu şekilde Battani, 1 güneş senesini 365 gün 5 saat 46 dakika 24 saniye olarak ölçmüş ve astronomi biliminde mühim bir iz bırakmıştır. 927 senesindeysa, Nastulus adlı Arap bilim insanı tarihi tanınan ve şu vakte kadar ulaşan en eski usturlabı yapmıştır. Bu usturlab bugün Kuveyt’teki İslam Sanatları Müzesi’ndedir. 11. yüzyılda El Biruni, gök cisimlerinin yaptığı periyodik hareketlerin usturlabta ne şekilde kullanılması gerekliliğini aktaran bir kitap yazmıştır. 1325 senesinde Farabi’nin hocası el Sarraç o güne kadar oluşturulan en komplike usturlabı yapmıştır.